horasan olan yerde define olur mu
islamiyetdininin gerçekleri - islamiyet nedir, islamiyetin doğuşu, gelişmesi, kuran'ın hazırlanması ve değiştirilmesi, islam tarihi, kuran ayetleri ve hadislerden bazı örnekler, eleştiriler
Demirmadeni olan yerde altın olur mu? Yoğun demir içeren topraklar, daha çok sarı veya kırmızı tonlarındaki topraklardır. Bu topraklar, demirin oksitlenmemiş olduğu durumda siyah renkli de olabilirler.
Horasan Nedir – Horasan Nasıl Anlaşılır. Horasan ilk olarak Türklerin bulduğu bir harç çeşididir evet diğer medeniyetler horasanı Türklerden almışlardır geçmişi çok eskilere dayanan horasan harcı yapılış olarak dönemlere göre farklılık göstermektedir yani yıllar geçtikçe geliştirilmiştir horasan içeriği
Birde2 kayanın üst üste koyulması şeklinde saklama metodu vardır. Önce alt kaya oyulup define koyulduktan sonra üste diğer kaya kapak olarak yerleştirilir. Kaya içinde define olduğunu anlamak için tüm bunlara dikkat etmelisiniz. Yani kaya a’dan z’ye incelenmelidir. Kayaya sert bir cisimle vurmanız durumunda boşluk varmı
içerisindeyer alan Horasan bölgesinin Belh şehrinde dünyaya geldi. Asıl adı Celaleddin Mehmed’dir. Onun yaşadığı dönemde Anadolu, “Diyarı-ı Rum” olarak anıldığı için Rumi soyadını, zaman içinde de kendisine du - yulan büyük saygının ifadesi olarak “Efendimiz” anlamına gelen Mev - lana adını almıştır.
Site De Rencontre Pour Jeune Sans Inscription. İlginizi Çekebilir Ana Sayfa Definecilik KlavuzuHorasan kırılmış-öğütülmüş tuğla, kiremit, çömlek benzeri pişmiş kil kökenli bir malzemedir. İçindeki tuğla, kiremit tanecikleri bazen nohut/mercimek büyüklüğünde, bazen de elekten geçecek kadar küçük göre horasanlarİnce horasanKaba horasan olarak çoğu yerde kireç ve su veya kum ile karıştırılmasıyla elde edilen ve eskiden çimento yerine kullanılan dayanıklı harç malzemesidir. Önceden yapılarda genellikle “Horasan harcı kullanılırdı. Horasan harcının içinde kil, kum, saman ve yapıştırıcı olarak yumurta akının kullanılması en çok bilinen Çekebilir Horasan nasıl kırılır?Horasan harçlarında ne kullanılır?Ülkemizde bulunan bazı Selçuklu yapılarının harçlarında da doğal puzolan kullanıldığı belirlenmiştir. Horasan harçlarında bazen çok değişik katkı maddelerinin kullanıldığı görülmktedir. Bunlardan bazıları; kan, yumurta, peynir, kazein, gübre, hayvan tutkalı, hayvan kılı, bitki suları gibi kiremit vb. malzemeler, kireç ile karıştırılarak birçok tarihi yapının harç ve sıva malzemesinin hazırlanmasında kullanılmıştır. Bu harç ve sıvalar hidrolik olup ülkemizde, horasan harç ve sıvaları olarak bilinmektedir. Hidrolik özelliklerinden dolayı bu harçlar, Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemi sarnıç, su kuyusu, su kemerleri ve hamam yapılarında kullanılmıştır. Kerpiç harç ve sıvaları; kil, mil ve kum karışımının su ve yerine göre bazı katkı malzemelerinin karışımından yapılır. Kerpiç, kireç veya alçıda olduğu gibi kimyasal bir işlemden geçerek hazırlanmamaktadır. Su ile geriye dönüşebilir olma özelliğinden dolayı; kerpiç harç ve sıvalarının dayanıksız olmalarına rağmen, eski toplumlarda sıkça harcı nasıl anlaşılır?Horasan harcı çözümü Yapılan sıva harcının gerçekten horasan olup olmadığı öncelikle belirlemek gerekir. Bu konuda kanaat kesinleşince mümkünse horasan katkı maddesinin ne olduğu bilinmelidir. Bu da bilinirse çözücü madde buna göre uygulanır. Horasan harcının çözümü kolay değildir. En güzel ve gerçekçi yol harç karışımının tespiti ile yapılışına göre karşıt çözücü kimyasalların çözümü nasıl yapılır?Yapılış şekli yukarıda bir genelleme olarak anlatılan horasanın çözümü, yine bir genelleme ile şöylece yapılır 60×60 ebadında yaklaşık 6-10 cm. et kalınlığında bir horasan sıva için 1 Kg. Limon Suyu, 1 Kg. Üzüm Sirkesi, 1/2 Kg. Saf Alkol, 1/2 Kg. Asit kullanılır. Limon suyu, sirke ve asit birbirine karıştırılır. Bu karışım horasan üzerine dökülür. 2 saat kadar beklenir ve ardından sıvı iyice emilmiş ise aynı bölgeye saf alkol dökülür ve yakılır. Normal şartlarda bu karışım horasanı çözmeye yeterlidir. Yalnız birinci karışım dökülürken gözlerin korunmasına ve nefes almaya dikkat edilmelidir. İkinci bir çözme yolu da yalnız alkol dökerek ardından iki saat sonra şalama ile bölge ateşe maruz bırakılır. Bu da yine horasanı çözmenin ayrı bir bir açıklama ile okuyucuya bir kolaylık gösterelim; Sabit ve yerli duvarlardan horasanlı duvarı ayırt etmek için bazen tokmak ve çekiç kullanırız. Kullanılacak çekiç asla demir olmamalı tahta çekiç küçük balyoz kullanılmalıdır. Çünkü horasanlı ve sabit kaya üzerine yapılacak vurgularda ikisinin çıkaracağı ses çok farklıdır. En ideal olanı tahtadan mamul bir çekiç ya da balyozun kullanılmasıdır. Bununla beraber horasanlı olduğu şüphe edilen bölgeye su dökülerek kuruması beklenir. Boşluk olan yer, çevresinden farklı olarak kuru veya ıslak Yazılar
hazar denizi'nin hemen batisinda kalan, iran'in dogu bolgesi . genellikle eskiden kullanilan bir harc tipi. icinde yumurta da bulunur. kiremit tozu falan. bugün türkiye'de karışmamış türk soyu olarak geçen türkmenlerin anadoluya göçmeden önce yaşadıkları bölge. orta asya'dan batıya göçen türk boyları islam ile karşılaşınca çetin savaşlara girişmişvepek de öyle gönüllü olmadan islamı kabul etmek zorunda kalmışlardır. horasan, islam ve türklerin karşılaştığı noktadır ve türklerinbatıya göçü bu karşılaşma ile duraklamıştır. ancak ne zaman ki şeyh ahmet yesevi önderliğinde islama türk yorumu getirilmiş ve alevi/bektaşiliğin tohumları atılmış, bundan sonra türk boylarıhorasan'dan kalkıh anadolu'ya göçmüşlerdir. osmanlının ilk dönemindeki itici gücü işte bu horasan kökenli türk boylarıdır. halen pek çok alevi deyişinde ve türkülerde horasan adı bir referansolarak geçmektedir. neredeyse bin yıl sonra annaneniz 'biz horasandan gelmişiz' derse benim gibi şaşırmayın, haklı olabilir. islam'a türk yorumunu getiren hacı bektaşi veli de horasan'dan anadoluya geçmiş, türkmen aşireti çepnilerin yanına yerleşmiştir. hatta ahmet yesevi'nin öğrencisi olduğu söylenir. çanak kırıkları ve kum karıştırılıp elde edilen kırmızı bir toz bileşigi -tugla tozu gibi- ile kireç karıştırılarak yapılan özel bir nevi çimento. ayrıca türk musikisinde bir makam. 200 yıl kadar eskiye dayanan bu makamın örnekleri günümüzde yokmuş. ankara'da, gazi osman paşa semtinde, üzerinde galeri sera bulunan bir sokak. l-kırılmış-öğütülmüş tuğla, kiremit, çömlek vb. pişmiş kil kökenli "agrega'' malzeme. içindeki tuğla, kiremit tanecikleri bazen nohut büyüklüğünde, bazen de elekten geçecek ince bir toz halinde olabilir ve taneciklerin boyutuna göre ince horasan, kaba horasan olarak kireç ve su bazen de kum ile karıştırılmasıyla elde edilen ve eskiden çimento yerine kullanılan dayanıklı bir örgü harcı. birtakim rivayetlere gore* deccal'in zuhur edecegi olasi yerlerden biri oldugu soylenir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Horasan harcı, eski dönemlerde yapı ustalarının, kullandıkları malzemelerin mukavemetini arttırmak için; malzemenin içine yumurta akı, kan, peynir, reçine, pişmiş toprak gibi katkı maddeleri katarak meydana getirdikleri harçtır. Bazı uygulamalarda saman, bitkisel lifler, insan kılları vb. bağlayıcı maddeler karıştırılmış ve mukavemetin artması amaçlanmıştır. Horosan harcı olarak bilinen harç, içine pişirilmiş ve öğütülmüş toprak ürünleri katılan bir malzemedir. Bazı uygulamalarda kireç, kum ve çakıl karışımıda gözlenmiştir. Dayanımı yüksek olan bu harç, birçok Türk yapısında kullanılmıştır. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı eserlerinde geniş ölçüde kullanılmış olan Horosan harcı, özellikle 15. yüzyıldan sonra kullanım alanını genişletmiştir. Günümüzde restorasyon çalışmalarında, restorasyonun aslına uygun olarak yapılması için, modern Horasan harcı kullanılmaktadır. TARİHİ YAPILARDA KULLANILAN HORASAN HARCININ ÖZELLİKLERİ Tuğla kırığı ve kireç kullanılarak hazırlanan horasan harcı ve sıvaları tarihi yapıların inşasında kullanılan en önemli bağlayıcı malzemelerdendir. Tarihi yapıların korunmasına yönelik yapılacak müdahalelerden önce bunların özelliklerinin bilinmesi ve bu özelliklere sahip harç ve sıva üretilerek koruma çalışmalarının yürütülmesi gerekmektedir. Çimento gibi bilinçsizce seçilen malzemelerle yapılan müdahaleler, tarihi yapıların bozulma sorunlarını artırmaktadır. Bu nedenle, çok sayıda araştırmacı tarihi yapılarda kullanılan harç ve sıvaların özellikleri üzerine çalışmıştır. Bu çalışmalar Eric Hansen ve arkadaşları 2003 tarafından toplanmış ve sınıflandırılmıştır. Bu bibliyografya, konu ile ilgili araştırma yapanlar için önemli bir kaynaktır. Burada sunacağımız çalışma, tarihi horasan harcı ve sıvalarının en temel özelliklerini tanımlamaya yöneliktir. Bilindiği gibi, horasan harcı ve sıvaları, kireç harçları içinde tanımlan maktadır. Bu nedenle, bu yazıda öncelikle kireç harcı ve sıvalarının hammadde kompozisyonları ve elde edilmeleri konularında özet bilgi verilecek daha sonra horasan harcı ve sıvalarının özellikleri tanımlanacaktır. Kireç Harcı ve Sıvaları Kireç kullanılarak elde edilen harç ve sıvalar, Eski Yunan, Roma ve onu izleyen dönemlerden, çimentonun bulunmasına kadar geçen sürede yapıların inşalarında kullanılmıştır. Kireç harcı ve sıvaları, bağlayıcı olarak kireç ve dolgu malzemesi olarak agregaların karıştırılması ile elde edilir. Kireç harçlarının hazırlanmasında kirecin veya harcın özelliklerini geliştirmek amacı ile kirece veya harca organik ve inorganik maddelerin katıldığı da bilinmektedir. Aşağıda kireç harç ve sıvaları oluşturan bu hammaddeler tanımlanmaktadır. Kireç Kirecin hammaddesi, kalsiyum karbonat CaC03 minerallerinden oluşan kireç taşlarıdır. Bu taşlar ısı ile kalsine olup karbondioksit gazının C02 yapıdan ayrılması sonucunda kalsiyum oksite CaO dönüşürler. Elde edilen bu ürün sönmemiş kireç olarak adlandırılır. Kalsiyum karbonatın kalsinasyon sıcaklığı, 100 % C02 ortamında ve 760 mm civa basıncında 900 °C dır Boynton, 1980. Bu sıcaklık, C02 derişiminin azalması ile birlikte düşmektedir. Kalsinasyon sonucunda elde edilen sönmemiş kireç CaO, su veya havada bulunan nem ile reaksiyona girerek kalsiyum hidroksite dönüşmektedir Ca0H2. Bu ürün, sönmüş kireç olarak adlandırılmaktadır. Kirecin sönmesi için havada % 15 oranında nisbi nemin olması yeterlidir Boynton, 1980; Oates, 1998. Kirecin kalitesini etkileyen birçok etken bulunmaktadır. Kireç taşlarının, yumru büyüklüğü, gözenekliliği, gözeneklilik dağılımı gibi fiziksel özellikleri ve kalsiyum karbonat kristallerinin büyüklüğü sönmemiş kirecin reaktifliğine etki eden en temel etkenlerdir Mc Clellan ve Eades, 1970. Bu etkenlerin yanısıra su/kireç oranları, sönmemiş kirecin saflığı, parçacık büyüklüğü, sıcaklık, karıştırma, söndürmede kullanılan suyun saflığı da kirecin özellliklerini etkilemektedir. Gözenekli, saf ve çok yüksek sıcaklıklarda kalsine edilmemiş kireç taşından elde edilen sönmemiş kireç, suyla daha çabuk reaksiyona girmektedir Boynton, 1980. Öğütülmüş sönmemiş kireç de su ile daha hızlı bir şekilde sönmektedir Boynton, 1980. Söndürülme işleminde kullanılan suyun saflığı da söndürülme işlemine etki etmektedir Covvper, 1998; Hassibi, 1999. Eğer su içinde 500 mg/L sülfat veya sülfit iyonları varsa, bu su söndürülme işlemi için uygun değildir Hassibi, 1999. Sülfit veya sülfat iyonları kirecin yüzeyini kaplayarak söndürülme işlemini geciktirmektedirler. Su içinde bulunan şeker ve klorür iyonları ise kirecin söndürülme işlemini hızlandırmaktadırlar. Deniz suyu, içerdiği klorür iyonlarından dolayı kirecin daha çabuk sönmesini sağlamakla birlikte tuzlanmaya yol açtığı için kullanılmazlar. Söndürülme işlemi sırasında yapılan karıştırma, söndürülme hızını artırarak daha yüksek oranlarda sönmüş kireç elde edilmesini sağlamaktadır Boynton, 1980. Söndürme işleminde kullanılan suyun sıcaklığı da elde edilen kirecin kalitesine etki etmektedir. Bu işlem, sıcaklık arttıkça hızlanmakta, ancak yüksek sıcaklık kirecin topaklanmasına neden olmaktadır. Bu ise kirecin plastik olmasını engellemektedir Covvper, 1998. Bundan kaçınmak için soğutma işlemini hızlı bir şekilde gerçekleştirmek gerekmektedir Hedin, 1963. Söndürülmüş kirecin uzun yıllar hava ile temas etmeden bekletildikten sonra kullanılması, Roma ve onu izleyen dönemlerden bu yana bilinmektedir. Roma döneminde kirecin en az üç yıl bekletildikten sonra kullanılması gerektiği ileri sürülmüştür Peter, 1850. Kirecin bekletilme süreci uzadıkça, plastik özelliği ve su tutma kapasitesi artmaktadır Covvper, 1998. Bu süreçte, kireç kristallerinin portlandit boyutları küçülmekte ve havanın karbondioksiti ile reaksiyona girecek yüzey alanı artarak karbonatlaşma daha hızlı gerçekleşmektedir Rodriquez ve diğerleri, 1998. Agregalar Kireç harcı ve sıvalarının yapımında dolgu malzemesi olarak agregalar kullanılmaktadır. Agregalar, kireç ile reaksiyona girmeyen etkisiz ve reaksiyona giren puzolan agregalar olarak sınıflandırılabilir Lea, 1940. Etkisiz agregalar; taş ocağı, dere ve denizlerden elde edilen agregalardır. Puzolanik agregalar kireç ile reaksiyona girerek harç ve sıvaların nemli ortamlarda hattâ su altında da sertleşmesini sağlayan amorf silikatlar ve alüminatlardan oluşan agregalardır. Puzolanlar doğal ve yapay olarak iki grupta incelenebilir Lea, 1940. Doğal puzolanlar tüf, tras, opal vb. genelde volkanik küllerden oluşmaktadır Lea, 1940. Tuğla, kiremit vb. pişirilmiş malzemeler ise yapay puzolan olarak birçok tarihi yapının harç ve sıvalarında kullanılmıştır Buna ilişkin örnekler, "Horasan Harcı ve Sıvaları" başlığı altında verilecektir. Yapay puzolana bir başka örnek de, pirinç kabuğunun yakılması ile elde edilen küllerdir James ve Rao, 1986. Katkı Malzemeleri Kireç harçlarının hazırlanmasında kirecin veya harcın fiziksel özelliklerini geliştirmek, karbonatlaşmayı hızlandırmak amacıyla kirece veya harca organik ve inorganik maddelerin katıldığı bilinmektedir. Bunlardan bazıları; kan, yumurta, peynir, gübre, arap zamkı, hayvan tutkalı, bitki suları, kazein gibi malzemelerdir Sickels, 1981. Katkı malzemelerinden arap zamkı, hayvan tutkalı ve incirin sütlü suyu yapışkan olarak kullanılmıştır. Çavdar hamuru, domuz yağı, kesik süt, kan ve yumurta beyazı kirecin daha çabuk sertleşmesini sağlamaktadır. Arpa, idrar ve hayvan tüyleri dayanıklılığı artırmaktadır. Şeker, suyun donma erime periyodlarında meydana getirdiği bozulmaları yavaşlatmaktadır. Balmumu, harçtaki büzülmeyi önlemektedir. Yumurta akı, hayvan tutkalı, şeker, süt, mineral ve keten tohumu gibi yağlar ise kirecin plastik özelliğini artırıp kırılganlığı azaltarak, harcın çalışılabilirliğini artırmaktadırlar. Günümüz malzemelerinden polyaminophenoller de kirecin karbonatlaşmasını hızlandırarak daha çabuk sertleşmesini sağlamaktadır Medici ve diğerleri, 2000. Kireç Harç ve Sıvaların Sertleşmesi Harç ve sıvaların sertleşmesi, kirecin havada bulunan karbondioksit gazı ile karbonatlaşması sonucu gerçekleşmektedir. Karbonatlaşma, gaz-sıvı-katı reaksiyonu ile açıklanabilir Moorehead, 1986. Gaz halindeki karbondioksit C02 kirecin yüzeyindeki veya gözeneklerindeki yoğuşmuş su H20 içinde çözünür. Bu çözünmede, hidrojen iyonu H+, bikarbonat HC03 ve karbonat CGy2 iyonları oluşarak su asidik hale gelir. Oluşan asidik suda kireç Ca0H2 çözünürek kalsiyum Ca+2 iyonları oluşur. Ca+2 iyonları ile C03 = iyonları ile birleşerek kalsiyum karbonatı CaC03 oluşturur. Kirecin karbonatlaşmasına etki eden birçok etken bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri su miktarı, karbondioksit gazının derişimi ve kirecin gaz geçirgenliğidir Van Balen ve Van Gemert, 1994. Karbondioksit derişiminin artması ile karbonatlaşma artmaktadır. Suyun yokluğunda veya aşırı miktarda varlığında karbonatlaşma çok yavaş olmaktadır. Ortam bağıl nemi de karbonatlaşmaya etki eden başka bir etkendir. Bağıl nem arttıkça karbonatlaşma artmaktadır Swenson ve Sereda, 1968. Karbonatlaşma kirecin dış yüzeyinden iç yüzeyine doğru olmaktadır. Bu nedenle, kireç harçlarının ve sıvalarının kalınlığı, kireç/agrega oranları, agrega dağılımları, karıştırma ve bunların sonucunda oluşan gözenekli yapı karbonatlaşmaya etki etmektedir. Tarihi Horasan Harcı ve Sıvaları Kireç harçları hidrolik ve hidrolik olmayanlar olarak iki grupta tanımlanmaktadır Lea 1940. Hidrolik olmayanlar, kireç ile etkisiz agregaların karışımıyla elde edilmektedir. Bu harçlar; kirecin, havanın karbondioksiti ile kalsiyum karbonata dönüşmesi sonucu sertleşmektedir. Hidrolik harçlar ise hidrolik kireç kullanılarak veya saf kireç ile puzolanların karıştırılmasıyla elde edilmektedir Lea, 1940. Hidrolik kireç kullanılarak elde edilen harçlar, kirecin kalsiyum karbonata dönüşmesi ve içinde bulundurduğu kalsiyum alüminat silikatların su ile kalsiyum silikat hidrat ve kalsiyum alüminat hidratları oluşturması sonucu sertleşmektedirler Lea, 1940. Puzolan kullanılarak elde edilen hidrolik harçlarda ise kireç, puzolanlar ile reaksiyona girerek kalsiyum silikat hidrat, kalsiyum alüminat hidrat, vb. ürünleri oluşturur Lea, 1940. Hidrolik harçların mukavemetleri, oluşan bu ürünlerden dolayı hidrolik olmayanlardan daha büyüktür Lea 1940; Akman ve diğerleri, 1986; Tunçoku, 2001. Kirecin puzolanlarla olan reaksiyonu için ortamda suyun bulunması gerekmektedir. Bu nedenle, hidrolik harçlar su altında da mukavemet kazanabilmektedir. Yüzey alanı büyük puzolan kullanımı Shi ve Day, 2001, ortam sıcaklığının yüksek olması Shi ve Day, 1993, karışıma alçı eklenmesi, bu harçların sertleşme sürecini hızlandırarak daha büyük basma dayanımınlarına sahip olmalarını sağlamaktadır Lea, 1940. Tuğla, kiremit ve benzeri malzemeler, kireç ile karıştırılarak birçok tarihi yapının harç ve sıva malzemesinin hazırlanmasında kullanılmıştır. Bu harç ve sıvalar hidrolik olup ülkemizde, horasan harcı ve sıvaları olarak bilinmektedir. Bu harçlar Roma döneminde "Cocciopesto" Massazza ve Pezzuoli, 1981, Hindistan'da "Surkhi" Spence, 1974, Arap ülkelerinde "Homra" Lea, 1940 olarak adlandırılmıştır. Hidrolik özelliklerinden dolayı bu harç ve sıvalar Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemi sarnıç, su kuyusu, su kemerleri ve hamam yapılarında kullanılmıştır Akman ve diğerleri, 1986; Güleç ve Tulun, 1996; Böke ve diğerleri, 1999; Moropoulou ve diğerleri, 2000a; Moropoulou ve diğerleri, 2002a. Tuğla, kiremit ve benzeri malzemelerin hammaddesi kil kaolin, illit vb., kuvars ve feldspat minerallerinin karışımından oluşmaktadır. Bu karışım 600-900 °C larda ısıtılırsa killer sıcaklık derecelerine ve sahip oldukları mineralojik yapıya bağlı olarak farklı puzolanlık derecelerine sahip olmaktadır He ve diğerleri, 1995; Baronio ve Binda, 1997. Bu sıcaklıklarda kil minerallerinin yapıları bozulmakta ve amorf alümina silikatlar oluşmaktadır. Bu yapıdan dolayı kalsine edilen killer puzolan özelliğine sahip olmaktadırlar. Eğer kalsinasyon sıcaklıkları 900 °C in üzerinde olursa mullit, kristobalit vb. kararlı minerallerin oluşması sonucunda bu özellik kaybolmaktadır Lee ve diğerleri, 1999. Tuğlaların hammaddelerinden olan kaolinin ısıtılması ile elde edilen puzolanik aktivite, montmorillonit ve illitden daha fazladır Ambroise ve diğerleri, 1985. Feldspatlar ise mineralojik yapılarına bağlı olarak farklı puzolanik özellik göstermektedir. Bunlar, kireç ile reaksiyona girerek tetrakalsiyum alümina hidratları oluşturmaktadır Aardt ve Visser, 1977. Kuvars mineralleri ise puzolanik aktiviteye sahip değildir. Horasan harçlarının özellikleri birçok tarihi yapıdan alınan örneklerde incelenmiştir. Bunlardan Rodos, Venedik ve Girit'teki bazı Bizans ve daha geç dönem yapıları ile İstanbul'da Ayasofya'da kullanılan horasan harçlarının, kireç/tuğla tozu oranlarının 14 ile 12 arasında değiştiği saptanmıştır Livingston, 1993; Moropoulou ve diğerleri, 1995 ve 2000b; Güleç ve Tulun, 1996; Biscontin ve diğerleri, 2002. Bu harçların XRD analizlerinden bağlayıcı malzeji menin, kirecin karbonatlaşması sonucu oluşan kalsit kristalleri ve tuğla tozu ile kirecini reaksiyonu sonucu oluşan kalsiyum, silikat ve alüminat hidratlardan oluştuğu gözlenmiştir £ Moropoulou ve diğerleri, 1995 ve 1996. Bu 92 örneklerin 200-600 °C da kalsiyum silika ve alümina hidratlarda bulunan su kaybından ve 700-900 °C da kalsitte bulunan karbondioksit kaybından meydana gelen ağırlık azalmalarının oranlarından, harçların hidrolik özellikleri hakkında bilgi edinilmektedir Bakolas ve diğerleri, 1998; Moropoulou ve diğerleri, 2000b; Biscontin ve diğerleri, 2002. Agrega olarak kullanılan tuğlaların yoğunlukları; kireç taşı, granit, bazalt vb. agregalardan daha düşüktür. Bu nedenle, horasan harçları daha hafif ve daha yüksek çekme dayanımına sahiptir. Ayasofya'nın kubbesinde kullanılan horasan harçları bu durumu örneklemektedir Livingston, 1993; Moropoulou ve diğerleri, 2002a. Horasan harçlarının yanısıra kubbede kullanılan yapı tuğlaların da çok gözenekli ve düşük yoğunlukta olması Moropoulou ve diğerleri, 2002b kubbenin depreme daha dayanıklı olmasını sağlamaktadır. Ülkemizde horasan harçları ve sıvaları üzerine yapılmış çalışmalar sınırlı sayıdadır. Konu ile ilgili ilk çalışma, Süheyl Akman ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilmiştir Akman ve diğerleri, 1986. Bu çalışmada, Bizans devrinden kalma bir sarnıçta kullanılan horasan harçlarının basma dayanım değerleri belirlenmiş ve onarım amaçlı horasan harçları üretilerek bunların basma dayanım özellikleri incelenmiştir. Bu çalışma, aynı zamanda horasan harçlarıyla ilgili eski yazılı kaynakları içermesi açısından da önemli bir çalışmadır. Horasan harcı ve sıvaları üzerine daha sonra yapılan çalışmalarda, bazı tarihi yapılardan toplanan örneklerin fiziksel özellikleri, kullanılan hammadde oranları belirlenmiş ve laboratuvar koşullarında horasan harcı üretilmiştir Satongar, 1994; Güleç ve Tulun, 1996; Böke ve diğerleri, 1999. Onarım amaçlı horasan harcı hazırlamaya yönelik olan çalışmaların Akman ve diğerleri, 1986; Satongar, 1994 kısa süreli olması ve kireç ile karıştırılan tuğlaların doğru seçilememesinden dolayı amacına ulaştığını söylemek güçtür. Osmanlı döneminde horasan harcı hazırlamada kullanılacak tuğlaların yeni ve iyi pişirilmiş olması koşulu şartnamelerde belirtilmiştir Denel, 1982; Akman ve diğerleri, 1986. Bize göre, buradaki iyi pişirilme, tuğlanın hammaddesi olan killerin tamamının amorf hale dönüşümün sağlanmasının gerekliliği ile açıklanabilir. En fazla amorf malzemenin elde edildiği sıcaklığın 550-600 °C da gerçekleştiği bilinmektedir Moropoulou ve diğerleri, 2002a. Yeni pişirilmiş olması ise tuğlanın su ile temas etmeden kullanılarak reaktifliğini yitirmemesinin gerekliliği ile açıklanabilir. Çünkü, su ile aktif hale gelen amorf silikalar, silisik asit üreterek tuğlada olması muhtemel karbonatlarla reaksiyona girerek reaktifliklerini yitirmektedir Lynch ve diğerleri, 2002. Bu koşulların eski şartnamelerde yer alması, horasan harcı ve sıvası hazırlanması ile ilgili oluşan yılların deneyimini ve birikimini ifade etmektedir. Bu birikim, çimentonun yapı malzemesi olarak kullanılmaya başlanması ile birlikte yok olmuştur. Ülkemizde yapılan çalışmalarda, horasan harcı ve sıvalarında kullanılan tuğla, kiremit vb. malzemelerin puzolanik özellikleri araştırılmamıştır. Yurtdışında ise konu ile ilgili çok az çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar, tarihi ve günümüz yapılarında kullanılan tuğlaların puzolanik özelliklerini belirlemeye yöneliktir Baronio ve Binda, 1997; Wild ve diğerleri, 1997. Bu çalışmalardan Baronio ve Binda'nın yaptıkları çalışmada Baronio ve Binda, 1997, tarihi St. Lorenzo Kilisesi'nden Milano 600-900 °C aralarında pişirilmiş farklı tuğlalar toplanmış ve bunların puzolanik aktiviteleri incelenmiştir. Bu örneklerde puzolanik etki gözlenmemiştir. Bu sonuç, geçmişte tarihi yapılarda kullanılan ve düşük sıcaklıklarda pişirilen bütün tuğlaların puzolanik özelliğe sahip oldukları görüşünü doğrulamamaktadır. Yine bu çalışmada kaolinitik kil ile yeni tuğla yapımında kullanılan karışımlar 650-750 °C aralarında ısıtıldıktan sonra puzolanik özellikleri incelenmiştir. Yeni tuğla yapımında kullanılan örneklerde puzolanik özellik görülmezken, kaolinitik kilde bu özellik gözlenmiştir. Bu gözlemlerin sonucunda, tuğlaların puzolanik özelliğe sahip olması için pişirilme sıcaklıklarının 900 °C altında olması gerektiği ve içinde puzolanik özelliği sağlayacak miktarlarda kil minerallerinin olması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu çalışmadan çıkan sonuçların tersine Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden alınan ve pişirilme sıcaklıkları 900 °C in üstünde olan tuğlalarda puzolanik özellik saptanmıştır Wild ve diğerleri, 1997. Bu sonuçlar, horasan harcı ve sıvası hazırlamada kullanılacak modern veya geleneksel yöntemlerle üretilen tuğlaların puzolanik olup olmadıklarının kontrol edilmesi gerektiğini göstermektedir. Harç ve sıva hazırlamada kullanılacak tuğlaların puzolanik özelliğe sahip olması gerekmektedir. Bu özellik, harç ve sıvaların hidrolik olmasını sağlayan en temel özelliktir. Ülkemizde yürütülen koruma çalışmalarında bu konu göz ardı edilmekte, günümüzde üretilen modern tuğla veya harman tuğlalarının horasan harcı ve sıvası yapımı için uygun olduğu sanılmaktadır. Konuyla ilgili, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde TÜBİTAK tarafından desteklenen bir çalışma başlatılmıştır Böke ve diğerleri, 2002. Bu çalışmada tarihi horasan harcı ve sıvalarında kullanılan tuğlaların puzolanik özellikleri araştırılarak, onarımlar için hazırlanacak yeni horasan harcı ve sıvalarında kullanılacak tuğla malzemelerin özellikleri belirlenecektir. Çalışma kapsamında, daha önce temel fiziksel özellikleri belirlenmiş Böke ve diğerleri, 1999 üç tarihi hamam yapısından toplanan harç ve sıvalarda kullanılan tuğlalar incelenmektedir. Bu yapılar; 14. yüzyıl yapılarından Bursa'da bulunan Ördekli Hamamı ile 15. yüzyıl yapılarından Edirne'de bulunan Saray ve Beylerbeyi Hamamlarıdır. İncelenen horasan harcı ve sıvalarında kullanılan kireç ve tuğla kırıkları oranları 1/1 ve 1/2 arasında değişmektedir. Harçlarda kullanılan tuğla kırıklarının boyutlarının sıva katmanlarında kullanılandan daha büyük olduğu görülmüştür. Örneklerin dokuları incelendiğinde, kireç ile tuğla kırıklarının birbirine iyi bağlandıkları kireç ile tuğla kırıklarının çok iyi karıştırıldıklarını göstermektedir. Aynı şekilde horasan harçları ile yapıda kullanılan tuğlalar da birbirlerine iyi bir şekilde bağlanmıştır. Horasan harcı ve sıvaları hidrolik özelliklerinden dolayı suya karşı dayanıklıdır. Hamam yapılarındaki sıvalar, su ile doğrudan veya yüksek nemin duvarlarda yoğunlaşması sonucunda sürekli temas halindedir. Sıvanın yapısında bulunan kalkerleşmiş kireç CaC03, gözenek suyunun içinde çözülmekte ve yeniden çökelmektedir. Bu süreçte, sıva tabakası bozulmaya uğrayarak tabakalara ayrışmasına karşın, çöken kalsiyum karbonat sayesinde kopmamaktadır. Şekil 3'te sıva yüzeylerinde tabakalara ayrışan ancak, çöken kalsiyum karbonatın tutmasıyla sıvanın yapısında kalan katmanlar görülmektedir. Bu durum sıvaların iç kısımlarında da gözlenmektedir. Yer yer, çözünen kalsiyum karbonat, harç içindeki tuğlaların gözeneklerinde yeniden çökelip, sıvaların dağılmasını önleyerek onları dayanıklı hale getirmektedir Şekil 4. Bu gözlemler, horasan harcı ve sıvalarının ıslak mekânlar için kullanılabilecek en uygun malzemeler olduğunu göstermektedir. Harç ve sıvaların XRD ile yapılan mineralojik analizlerinden, kalsit ve kuvars mineralleri gözlenmiştir Şekil 5. Kalsit, kirecin karbonatlaşması sonucu oluşan, kuvars ise kullanılan tuğlalarda var olan minerallerdir. Harç ve sıva içinde kullanılan tuğlaların XRD analizlerinde ise, kuvars, feldspatlar ve amorf fazlar gözlenmiştir Şekil 6. Tuğla kırıkları içinde bulunan amorf yapılar kireç ile reaksiyona girerek kalsiyum silikat hidratları ve kalsiyum alüminat hidratları oluşturmaktadır. İncelenen örneklerde bu oluşumların saptanması Şekil 7 kullanılan tuğla kırıklarının puzolanik özelliğe sahip olduğunu göstermektedir. Bu ürünler harcın basma dayanımını artırmaktadırlar. Horasan harcı ve sıvaları içinde kullanılan tuğla kırıklarının ve tozlarının EDX ile yapılan kimyasal kompozisyon analizlerinden yüksek oranlarda silikat, alüminat ve daha az oranlarda demir ve alkaliler saptanmıştır. Bu kompozisyonların temel olarak alınması ve Sİ02-Al203-Na20 faz diagramlarının kullanımıyla Levvin ve diğerleri, 1956 tuğlaların camsı olma sıcaklığının 800-1000 °C arasında olduğunu söylemek mümkündür. Tuğla örneklerinin taramalı elektron mikroskop görüntülerinden ise camsı yapının oluşmadığı saptanmıştır Şekil . Bu durum, tuğlaların düşük sıcaklıklarda pişirildiklerini göstermektedir. XRD analizlerinde yüksek sıcaklıkta oluşan mullit piklerinin görünmemesi sıcaklığın 900 °C yi geçmediğini göstermektedir. Çalışma sürecinde Saray Hamamı'ndan alınan bazı geç dönem horasan sıva örneklerinin daha fazla bozulmaya uğradıkları gözlenmiştir. Bu bozulmanın sıvalarda oluşan etringit kristallerinden Şekil 9 kaynaklandığı saptanmıştır Böke ve Akkurt, 2003. Etringit kristalleri, alçının varlığında yüksek sıcaklıklarda ve nemde tuğla içinde bulunan ************kaolin ile kirecin reaksiyonu sonucu oluşmaktadır. Bu gözlem, alçı katılan horasan sıvaların, hamam sıvası olarak kullanılmasının uygun olmadığını göstermektedir. Şu ana kadar bulunan sonuçlar, konu ile ilgili olarak halen yürütülmekte olan araştırma projemiz Böke ve diğerleri, 2002 kapsamında elde edilmiştir. Çalışma tamamlandığında, gerekli onarımlarda, yeni horasan harcı ve sıvalarının hazırlanmasında kullanılacak tuğlaların sahip olması gereken özellikler belirlenecektir. Teşekkür "Tarihi Yapıların Onanırımda Kullanılacak Horasan Harcı ve Sıvalanndaki Puzolanik Malzemelerin Özelliklerinin Araştınlması", başlıklı araştırma projemizi IÇTAG-I674 destekleyen TÜBİTAK'a teşekkür ederiz.
Define,definecilik,define işaretleri,define arama yolları,gizli defineleri arama,cinler büyü tılsım,define arama çubukları, ,gizemli defineleri çıkartma,define nasıl aranır hepsi burada. İnsanlar tarih boyunca çeşitli sebeplerle sahip oldukları toprakları bırakarak başka topraklara göç etmişlerdir ve sahip oldukları değerli eşyalarını bıraktıkları evlerinin içine veya güvenli olduğuna inandıkları yerlere gömerek daha sonraki zamanlarda geri dönerek bunları geri almayı ummaktadırlar biz bunlara define gömüdemekteyiz .Normalde bu tip olayların azlığı mantıklı gelsede yakın tarihe kadar savaşlar ve felaketlerle boğuşan dünyamızda toprak insanlar için koruyucu ve kollayıcı olmaktadır .Nedeni ise belirsizlik,yollardaki hırsızlık vs… TARİHİ ESERLER VE ESKİ GÖMÜLER Eskiden insanlar bu kadar hızlı ve güvenli yolculuk şartlarına sahip değillerdi dolayısı ile acil olarak terkedilecek yerleşim yerlerinde ihtiyaca yönelik eşyalar hemen taşınırken birikimlerinide toprağın gizli kucağına emanet ederlerdi bir gün geri dönerek çıkartmak saklanan değerli eşyalar zamanla unutularak yada yeri bulunamayarak toprağın altında çok uzun süre kaldıklarında tarihi eser değeride kazanmaktadırlar . DEFİNECİLİK Tarihin en eski dördüncü buna MEDLORK Türklerde “DEFİNECİ”yani gömü arayan bu işkolu daha çok derekenarlarında bizde ise dağların tepelerinde icra gelince yaşadığımız coğrafyada köklü göçler,savaşlar,doğal felaketler hiç eksik olmamıştır hiç birşey olmasa elli senede bir savaş çıkarak insanları göçe zorlamıştır.UMARIM YAKINDA SAVAŞ ÇIKMAZ NEDEN DAĞLARDA Dağlarda genellikle keçiler ve define avcılarının dışında kimse dolaşmaz yani insanların pek sıklıkla dolaşmadıkları bu yerlere eskilerin birşeyler gömmüş olmaları ihtimali ve gömülenin çıkarılmamış olma ihtimali kuvvetlidir. MÜJDE Nişana varılacak yolu anlatan semboller ,tepe,höyük,çeşme ve mezar türü eski yapılardır NİŞAN VE NİŞANCILIK Gömünün yerini belli etmek için dikilen taş veya kaya gibi kalıcı yerlere kazınan işaretlerdir .Bazı durumlarda Harita mevcutsa yerine oturtmak için yine nişancıya iş düşer İSTİŞARE Bir gömü veya definenin yerini bulmak için rüyaya yatmak manasındadır.nasıl yapıldığını merak edenler mail göndersin MÜHÜR VE TILSIMLAR Mühürler genel olarak hazinenin kime ait olduğunu hatırlatan küçük işaretlerdir fakat bazı durumlarda sonderece sıkıya kapatılmış bir küpün içindeki sayısız mantar ,vürüs ve en bilinen koruna yöntemi siyanürün dışarı sızmasını yüzden çok sayıda defineci kardeşimiz telef mühürü kırmanın en iyi yolu bu işten anlayan bir arkadaşla temasa gelince tılsım tam olarak defineyi korumak için büyücü ve cinci hocalar tarafından yapılan cin bir grubu defineye bekci olarak genellikle definecilerin korkulu rüyasıdır bir tılsımın bilmeyen birkişi tarafından hafifce çatlatılmasından doğan çarpılmalar veya senelerce süren cin çarpmaları en bilinen hadiselerdir .Kaldıki hiç tılsımı olmadığı halde cinlerin sahiplendikleri sayısız hazine ve eşyayla karşılaşan deneyimli insanlar bile bir durumla karşılaşan arkadaşlara mail yoluyla yardım edebilirim GEREKLİ ALET EDEVAT Bir defineciye en gerekli şey gidilecek yerden emin yanısıra pusula,matara,sağlam yürüyüş ayakkabısı,uyku tulumu,çadır,sırt çantası,ayrıntılı bölge haritası,portatif tahkim edevatı yoksa kısa saplı kürek ,kazmakonserve yiyecektuzsuz ve fazla susatmayan cinstenilk yardım çantası,el feneri,radyo vs… ALINACAK TEDBİRLER Gidilecek yer hakkında ayrıntılı bilgi toplanmalı ve bir kaç gün kalınacaksa bölgedeki jandarmadan kamp izni yerleşim yerinden çok uzak ve yürüyecek takatiniz yoksa geri dönün o bölgede bir eşşek kiralamak bütün yerleşim birimine ben define aramaya gidiyorum demektir. SAHTE HARİTALARA DİKKAT Günümüzde kahve ve barlarda bol miktarda define haritası çirit atmakta onlarca definecinin hayal kırıklığıyla evlerine geri dönmesine sebep siz olun sakın bu tip haritalara inanarak kilometrelerce yolu tepmeyin öncelikle haritaların doğruluğundan emin olmalısınız. İYİ BİR EXPER VE KATOLOK TAKİBİ Sahip olmanız gereken en önemli şey sağlam bir exper ve gelince tarihi esere sahip objelerin yasal yoldan alınıp satılması üzerinize tescili yoksa mumkün sebepten size rehberlik edecek güvenilir ve deneyimli bir antikacı tanıdığınız yoksa bu işe girişmeyin. İŞARETLERdoğada mevcut tabiat varlıkları, taşlar, mağaralar, duvar resimleri, kayalara çizilen resim, figür ve şekiller, kaleler, manastır, kiliseler, mezarlıklar vs. üzenine işlenen resim, şekil, figür ve işaretler kültürden kültüre, inanç özelliklerine, zaman takvimindeki dönemlere ve insanların yaşadıkları coğrafi bölgelere göre değişmektedir. şekiller tek başlarına anlam vermezler. şekil, resim, figür ve işaretler birbirlerini tamamlarlar. incelenirken mutlaka birkaç tane resim ,figür, iz ve işaret olmalıdır. TAŞ ÇIKARILMIŞ MAĞARA Mağaranın içine girildiğinde karanlıksa aydınlatılmalı ve tavan veya duvarlardan özenle kesilmiş taş var mı incelenmelidir. Kesme yolu ile taş çıkarılmışsa mağarada bir şeylerin olabileceğine işaret eder. Ancak bunun tuzak veya aldatmaca olduğunu iyi öğrenmek incelemek gerekir. Taş çıkarılmış mağaranın dolu olma olasılığı çok yüksektir. Ancak tehlike oranının da çok yüksek olduğu unutulmamalıdır. Acemice davranarak iz, işaret ve sembolleri yok edilmemelidir. GAZLI MAĞARA Yer altında ulaşılması güç olan mağaralara girildiğinde ilk dikkat edilmesi gereken mağaranın zehirli gazla dolu olup olmadığıdır. Mağara tavanında yarasa yuvaları varsa veya mağarada canlı hayvan yaşadığına dair izler varsa mağarada gaz olayı yoktur. Genelde zehirlenmeler çok yavaş gerçekleşir. Canlı hayvan yaşamamışsa mutlaka gaz maskesi ile girilmelidir. Genelde defineciler bu gazla yavaş yavaş zehirlendiği için hiçbir şey anlamadan ölürler. Gaz olasılığı yüksek mağaraları havalandırarak ve gaz maskesi ile girilmelidir. KAPALI MAĞARA Taş veya üzerine çizilmiş büyük yarım O’ harfi şeklinde veya biraz daha oval çizgi çok yakın bölgede bir mağara olduğunu işaret eder. Ancak bu mağaranın figürlerin çizildiği dönemde hiçbir giriş ve çıkışın olmadığını ifade eder. Bu tür mağaralara ilk giriş mutlaka tuzaklıdır, gazlıdır ve çok tehlikelidir. AKREP Akrep resimleri veya figürleri çok çeşitli anlamlarda kullanıldığı görülmüştür. Zor ve zahmetli işlerde görülen akrep resmi burada çok büyük bir tehlikenin varlığına işaret eder. Özellik değirmen,havuz,mağara,kuyu,yer altı mahzenlerinde çok sık karşılaşılır. Bütün olaylar iz, işaret ve semboller bir bütün halinde incelenmeli tuzak mutlaka bertaraf edildikten sonra aramalar yapılmalıdır. BALIK Akarsu, göl,göletlerdeki kayalara çizilmiş çok çeşitli balık resmi ve figürleri yakın bölgede bir hazinenin olduğunu ifade eder. Balık genel olarak hazine olarak nitelendirilir. Balık ile ifade edilen hazinenin yerini bulmak hem kolay hem de çok zordur. Balığın büyüklüğü-küçüklüğü,eğimi,yönü,pozisyonu,tek-çift olup olmadığı,yanında başka sembollerin olup olmadığı gibi konular uzmanlık isteyen işlerdir. KÜP / KÜRZE Su içinde veya civarında hazinenin varlığını işaret eder. Burada dikkat edilmesi gereken bu işaretlerin göl,ırmak veya gölet kenarındaki figürün anlamıdır. Susuz alandakilerle karıştırılmamalıdır. IBRIK Su veya gölet kenarlarındaki taşlara çizilmiş İbrik figürü su kenarında ve genelde çizilen taş çevresinde para olduğunu ifade eder. Ama bu para büyük değildir. HALKA Duvarlarda veya herhangi bir taş üstüne çizilen halka işaretleri veya halkanın kendisi burada birden fazla ve çok büyük tuzakların olduğunu anlatır. Halka figürleri tekte çizilmiş olabilir bir kaç figürün arasında da olabilir. Tuzakların biri aşılırken veya bertaraf edilirken diğer tuzakların çalışabileceğini unutmamak gerekir. Halkanın anlam ve çeşitlerini o yerin önemi ile eşleştirebilirsiniz. AYAK İZİ Mağara taban,tavan veya duvarındaki oyulmuş veya çizilmiş ayak izinin herhangi bir yere basıldığında mekanik olarak çalışan bir tuzağın olduğunu ve çalıştıktan sonra durdurulamayacağını simgeler. Basılan yer tuzakları bir tane olabileceği gibi bir kaç tane değişik tuzakta olabilir. DEVE eve resim veya figürleri çok çeşitlidir. Yürüyen,duran,ayağı havada,kafası havada, hörgüçlü, hörgüçsüz, tek hörgüçlü,çift hörgüçlü Deve belli bir hazine veya değerli eşyaları simgeler. Çok iyi incelenmeli diğer figürlerle bir çözümlenmelidir. Develer para anlamı taşıdığı gibi deve ile taşınabilecek eşyaları da simgeler. ÇIPLAK KADIN Resim ve figürler arasında veya tek başına çıplak kadın resmi ve bir yılanın kadının belinden başlayıp omuz başına çıkması veya hareket edip omuz başında başının olması bu bölgede çok önemli bir kral veya kraliçe mezarları olduğunu simgeler. Bu figürler diğer figürlerle tamamlanıp mezarın yönünü veya yerini işaret eder. DÜZ YILAN Yılan kıvrımları ve çeşitleri çok önemlidir. Zehirli yılanlar tehlike anlamlarını da içermektedir. Ancak yılanın her kıvrımları belli bir ölçü olarak kabul edilerek yılanın baktığı tarafta bir hazine veya değerli bir şeyin olduğunu ifade eder. KİM GÖMDÜ Gömüyü kimin gömdüğü konusunun bilinmesinde fayda vardır. Bu konuda herkes bir şeyler söyler yazarlar. Bunların iyi bilinmesi varlığın bulunması ve alınması zorluklarının bilinmesinde vardır. Definenin gömülüğü uygarlık ve kültürlere, zaman süreçlerine gömülme mevsimlerine ve hatta gece veya gündüz gömülmesine göre farklılık vardır. Her gömü aynı olmadığı gibi tuzak ve aldatmacalar, iz ve işaretleri de farklı olabilir. Kazıya başlamadan önce bu konunun iyi etüt edilmesinde fayda vardır. Gömü veya define hangi çağda yıllarda gömüldü ise o çağın kültürel yapısını incelemek, gömen şahıslar bazında kim gömdü ise ona göre fikir yürütmede fayda vardır. 1. Savaşçılar Fethe gidenler yol üstünde mevcut yerleşim yerlerinden topladıkları ganimetlerin hepsini götüremeyeceğinden belli noktalara sonradan gelip almak şartıyla kimsenin bulamayacağı belli noktalara gömmüşler ancak birçoğu geri gelinip alınmamıştır. Gömen savaşçıların kültürel yapısı çok önemlidir. Örneğin Araplar ile Avrupalı savaşçıların gömüleri iz ve işaretleri ile tuzak ve aldatmacaları farklıdır. Buralarda özellikle tuzaklara çok dikkat edilmesi gerekir. Bir savaşçı gibi düşünmelisiniz ona göre hareket etmelisiniz. 2. Korsanlar Kara veya denizde mevcut çete ve korsanları bölgelerinden topladıkları ganimetleri kendilerinin kolay sizin zor bulacağınız bir şekilde gömdüklerini biliniz. v Korsanlarda savaşçılar gibi hazinenin kolay alınmaması için çok fazla tuzakla hazineyi beslerler. Bu uzakları anlamak gerçekten zordur. Anlık hayallere kapılmayıp tuzakları uzman kişilerce aşılmasında fayda vardır. Boşuna riske girilmemelidir. v Burada önemli olan siz kendinizi onun yerine koyarak “Ne Yapar” sorusunu kendinize sorunuz. Nereye gömer ve nasıl iz ve işaretlerle nasıl tuzak ve aldatmacalar hazırlar. Sorusu önemlidir. İyi bir makine, iyi bir uzman etüdü ile kanunu arkanıza alarak problemleri teker teker aşınız. Riske girmeye hiç ama hiç gerek yoktur. v Korsanların yıllar sonra bu hazineyi alacağı değerlendirerek belli iz ve işaret koymaları şarttır. Bu iz ve işaretleri iyi tahlil etmek gereklidir. v Korsanların iz ve işaretleri savaşçılarınkinden farklılıklar gösterir. Korsanlar genelde su, güneş ve denizden kara görüntülerini kullanırlar. Bu konu işaretler bölümünde detaylıca incelenecektir. 3. Dönemin Yöneticileri İşgallere karşı hazinelerini korumak veya çocuklarının yeniden iktidar veya krallık kurmaları için gerekli finansman çok gizli bir yere konularak gelecek için yatırım yapmışlardır. Bu hazinenin çok planlı ve iyi bir yere saklamalıydılar ki uzun yıllar boyunca kimse ulaşamasın. v Burada önemli olan yine “Ben olsam nereye koyardım” sorunsudur. Bu kişiler akıllı, kurnaz ve planlı çalışan insanlar olduğu unutulmamalıdır. Etüdü iyi yapıp gözden hiçbir şey kaçırılmaması gerekir. Belki siz çözemezsiniz ancak çözülmeyecek define etüdü olmadığı unutulmamalıdır. v Yönetim kargaşaları ve iktidar mücadeleleri sonucundaki çekişmelerden kendini garanti altına almak, ailesi ve kendisi için iyi bir yerde kendi ve ancak birkaç kişinin bildiği bir miktar hazineyi sigorta olarak koymak. v Burada unutulmayacak bir şey vardır. O da çaresiz kalmaktır. Çaresiz insanların gömü yaparken gözönüne alabilecekleri tehlikeleri anlatmaya gerek yoktur. Çünkü “kedinin kuyruğuna basarsınız tırmalar” atasözünü anımsayınız. O anda o kadar çaresiz olabileceklerini unutmayınız. 4. Şahsi Gömüler Buradaki gömüleri istediğiniz kadar sınıflandırabilirsiniz. Önemli olan hazineyi düşünmenizdir. Şahsi gömüleri bulmak çok kolay diğerlerine göre daha risksiz ancak değer bakımından diğerlerinden daha fakirdir. Bir insanın serveti ile bir savaşçı, korsan, kral, bey, ağa vs. serveti karşılaştırılamaz. Şahsi servetlerin bir bölümünü ele alıp inceleyelim. a. Din adamları Papaz ve m ağırlıklı olmak üzere elde mevcut hazinenin diğer dinlerdeki insanların eline geçmemek için tekrar alınmak üzere akıllı ve planlı bir şekilde gömmeleridir. Bu durum genelde savaş, istila, korsan-çete baskını, önceden tahmin veya duyum, iç çekişmelerden kaynaklanır. Bu insanların dönemin akıllı, kurnaz ve alim sayılan insanlar olduğu unutulmamalıdır. Bu durum hazinenin alınma şartlarını ağırlaştırır. Böyle kişilerin hazinelerini ele geçirmek için ilgili dinde mevcut işaret ve kültürel değerleri iyi tahlil etmek gerekir. Anlatılmak isteneni iyi anlamak gereklidir. Aksi takdirde çalışmalar boşa gidecektir. b. Göç Kendi istekleri veya zoraki göçe tabi tutulan köy veya kasabalılar bütün mallarını yanında götüremeyecekleri için oturup titizlik içerisinde hazineleri toplu olarak gömmüşlerdir. Buradaki amaç tekrar geri döndüklerinde bu hazineyi alıp tekrar eski yaşantılarına dönebilmeleridir. Bunların büyük bir bölümü tekrar geri dönmemişlerdir. v Bütün halkın hazinesi tek bir yerde toplanıp gömülmesi düşünülemez. Parça parça ama önemli büyüklükte olmalarıdır. Bu gibi definelerde gömünün hediyesi sizi yanıltmasın. Etüdünüzü iyi yapmalısınız. v Burada dikkat edilmesi gereken siz olsaydınız hazineyi tek bir yere mi gömerdiniz. Bence hayır 3-4 parça şeklinde gömerdim. Bunların bulunma olasılığı daha düşüktür. Biri bulunursa diğerleri bulunamaz. Şeklinde düşünürdüm. Ama mutlaka hediyesi yanıltıcı çalışmalar ve tuzaklarla gömüyü beslerdim. Paramı kolay kolay kimseye yar etmezdim. c. Yaşlı insanlar Bir hayat boyu çalışıp uğraştıktan sonra yaşlanan insanlar eğer çocukları yoksa eldeki değerli eşyalarını kimse bulamasın diye saklamalarıdır. Bu hazineler genelde küçük ölçekli olup şahsi eşya ve paralarından ibarettir. Genelde ev, işyeri, bahçe, tarla, ahır veya kuyularına gömerler. Tuzak ve aldatmacası azdır. Genellikle tarihi ve kültürel değer açısından önemlidir. d. Ölülere saygı Eski dönemlerde kültür değerleri içerisinde ölü ile birlikte değerli eşyalarını da beraberinde gömmek vardır. Buradakiler şahsın şahsi eşyaları ve paralarıdır. Önemli bir şahsiyet değilse genelde ufak tefek şeyler gömerlerdi. Buralarda kayda değer eşyalar genelde olmaz. v Mezarlar önemli yerlerdir. Hazine var diye mezarla kazılmamalıdır. Çünkü hangi mezarda hazine olduğu belli olup, orada da ölü yoktur. v Burada yapılacak kazılarda kesinlikle izin alınmalı ve kanuni yapılmalıdır. Doğada mevcut güzellikler bozulmamalıdır. v Mezar kazıları iyi etüt edilmedi ise kesinlikle yapılmamalıdır. Etüt edilemiyorsa mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. v Hazine veya defineyi kim gömerse gömsün iyi etüt edilerek risksiz çıkarılacağı bilinmelidir. Önce araştırma yapılamaz ise uzmana başvurulmalı, sonra makine maden analizinden arazi özelliklerine, doğal veya yapay durumuna, sonra kanuni izinle hazine rahatlıkla çıkarılıp zengin olmamak mümkün değildir. Ama önemli olan akıllı hareket etmektir. Profesyonelce davranmaktır. HARİTAYI YÖNÜNE KOYMA Defineciler bilirler. Haritalarla çalışılmasında en önemli şey haritaları yönüne koymaktır. Haritayı yönüne koyunca doğa çevre biliniyorsa gerisi ancak biraz adrenalin yükselmesiyle sonuçlanır. Haritalarda mevcut ana işaretler dağ, tepe, ırmak, kaya, mağara vs. haritayı yönüne koymada size yardımcı olunacaktır. Haritayı doğru yönüne koymazsanız hedefiniz yanlış bir yer olacaktır. Haritalarda önemli konulardan biriside güneşin doğudan doğuşu ve batıdan batışıdır. Bu konu haritanın genelinde görülebilir. Bir veya birkaç iz ve işaretle bu anlaşılamaz. Olaya üç boyutlu bir resme bakmak gibi bir şeydir. Haritalarda güneş, rüzgar ve su akış yönü çok önemlidir. Açılarla harita yönüne konmazsa bütün emeğin boşa gideceği unutulmamalıdır. Haritayı yönüne koyduktan sonra detay, iz ve işaretlerle haritanın tam olarak yönüne girip girmediği test edilmelidir. Haritayı yönüne koyamıyorsanız hiç boşa uğraşmayın mutlaka yanlış yerde kazı yapacaksınız demektir. Haritalardaki akarsular haritayı yönüne koymakta önemli bir unsur olarak değerlendirmelidir. Dağ izi ve işaretini doğu – batı yönünde değerlendirilmesi ve beraber işlenmesi gerekir. Akarsu ve tepeler arazide alanı daraltıp dar bölgede çalışma yapmanızı sağlayacaktır. Akarsu akış yönü ile alanınız daha da daralacağı unutulmamalıdır. Haritalarda mevcut akarsu ve çeşme işaretleri büyük önem taşır. Bir diğer husus ise çeşmelerin eğime göre ön tarafı aşağı doğru baktığının unutulmaması gerektiğidir. Kaynak ve çeşmelere pınarlara önem vererek definecinin beyninde şimşeklerin çakmasını sağlar. Eski dönemlerde pınar, kaynak gibi su kenarları temel veriler kabul edilirdi. Yapacağınız kazı bölgesinde bu gibi yerlere dikkat etmekte fayda vardır. Pınar, su kaynağı, çeşme vs. kurumuş veya yer değiştirmiş olabilir. Konuyu etraflıca incelemekte fayda vardır. Haritadaki akarsular dağdan aşağı veya yüksekten aşağı gelir. İşaretlerin bol olduğu bölge akarsuyun oraya ulaştığının göstergesidir. Bu bize haritayı araziye yerine koymada önemli ipuçları verir. Unutulmaması gereken diğer bir nokta gömü yapılırken su ihtiyacının nereden giderildiğidir. Mutlaka yakın bölgede bir su kaynağı olması gerekir. Mevcut mağara, taş, mezar gibi belli yerler haritanın yönüne konduğunun testi için önemlidir. Mezarların veya mezarlıkların bakış açıları dine göre değiştiğinden hangi dine mensup olduğunun öğrenilmesinden sonra ilgili yöne bakarak harita doğa üzerinde yerine konulabilir. Haritadaki şelale, pınar, akarsu, mağara, mezar gerçek anlamları ile konulmamış olabilir. Konuyu bütünlük içerisinde değerlendirin. Haritadaki anlatılmak isteneni iyi anlarsınız haritayı yönüne koymak çocuğun suyla oynaması gibi basit, sade ve zevkli bir iştir. Haritalar 100 puanlık bilmece sorusuna benzer. Ne kadar çok alıştırma yapılırsa hata payı o kadar az olur. HARİTAYI ANLAMA Haritaların çözümlenmesi çok zor ve zevkli bir uğraştır. Genel bilgileri eksik defineciler çözdük diye bir çok kez yanlış yerleri kazarlar. Harita üzerinde her iz ve işareti detaylıca ve bir bütünlük içerisinde ele alarak harita çözülmelidir. Harita üzerindeki bir noktayı atlamak veya çözememek arazide yanlış kazının yapılmasını sağlayacaktır. Bütün çabalar boşa gidecektir. Haritadaki iz ve işaretler her yöre, kültür ve uygarlıklar açısından farklılıklar gösterir. Bir işaret her haritada aynı anlama gelmez. Bütün iz ve işaretlerin tamamı bir bütünlük içerisinde ele alınmazsa işaretler farklı anlamlarda kullanılarak yanlış yere yönlendirecektir. İşi profesyonelce ele alıp işaretlerin anlamları, haritayı yönüne koyma gibi konularda iyi çalışılmalı veya iyi anlayan birinden yardım alınmalıdır. Sitemizde birçok noktada uzmandan bahsediyoruz. Burada sıkıştığınız noktaların çözülmesi içindir. Aşılamayan problemleri teker teker aşmanız içindir. Çünkü eksik verilerle kesinlikle kazı yapmamanız içindir. Haritalardaki birçok iz ve işaretlerin ortak kullanılanları sitemizin işaretler bölümünde izlenebilir. Haritalardaki işaretler aynı değildir. Haritayı çizen bir çok yanıltıcı yön ve anlamsız işaretlerle yanılmayı planladıklarını unutmamak gerekir. Define gömenler bunu bulmanın bir bedeli olduğunu düşünmüşlerdir. Bu bedel; iyi araştırılmazsa canla, eksik verilerle zaman ve emek sarfı ile ödenir. Harita üzerindeki işaretler ilk başta hemen bir nokta işaret edermiş gibi görünse de detaylıca incelendiğinde bunun hazinenin hediyesi veya yanıltma taktiği olduğu anlaşılır. İz ve işaretleri bir bütün içinde incelemek gerekir. Yanılgı veya yanlış hedef taktiklerine aldanmamak gerekir. Haritaların çizildikleri dönem, uygarlık, dil ve kültürlerin bir simgesi olduğunu anlamak ve o dönemde yaşıyormuş gibi düşünmek gerekir. Yazılarımla da açıklamaya çalıştım bir dönemdeki sosyal veya kültürel değerlerle bir başka dönemdeki değerler arasında farklılıklar vardır. İz, işaret ve şekilleri mutlaka dönemleri içerisindeki kültürle bağdaştırılmalı, onlar gibi düşünmelidir. Böyle yapılmazsa sonuç hayal kırıklığından öte gitmeyecektir. Haritalarda en ufak iz ve işaretler atlanmadan değerlendirilmeli ve anladıktan sonra tekrar tekrar incelenip kendiniz çizmeli ve ben olsam ne yaparım sözünü kendinize sormalısınız. Çözümün detaylarda olduğunu unutmamalısınız. Haritayı sürekli fikirsel olarak üç boyutlu bakılmalıdır. Haritalar incelenirken en başta en büyük işaret sonra ufaklarına bakılmalı ve harita yönüne konulduktan sonra detaylara geçip anlamaya çalışmalıdır. Haritayı okumayı bilmiyorsanız hiç boşuna uğraşmayınız. Önce harita okumayı öğrenin. Normal haritalardan başlayarak egzersiz yapın. Bu işi gerçekten bilen bu işle uğraşan arkadaşlarınızdan bilgi alınız. Haritayı okumak başlı başına bir sanattır. Günümüz haritalarını okumayanlar ilgili kültüre ait haritaları anlayamazlar. Okumayı bilmiyorsanız hiç boşa emek harcamayın ve yetersiz bilgi ile kazı yapmayın. Haritalarda ilk okuma belli başlı iz ve işaretlerin anlaşılması ile gerçekleşir. İşaretlerin ortalama ne anlama geldiği bilinirse diğer işaretlerle birleştirilerek özel noktalara varılır. Bunun için birçok defa kendi kendinize alıştırma yapmayı unutmayınız. Bazı konular vardır ki okulu mektebi olmayan yaşayarak öğrenilen, mantık yürüterek sonuca varılanlardır. Define haritalarını da okumak onun gibi birşeydir. Tamamen merak ve ilgi sonucu kararlılıkla sürekli alıştırma yaparak uzmanlaşılır. Çok fazla harita üzerinde çalışan insanlar haritaya 5 – 10 dakika baktığında haritanın ne anlatmak istediğini çok iyi anlarlar. Ama bu seviyeye gelmek bilgi, merak ve beceri işidir. Harita okuma ve anlamada uzmanlaşmış kişilerden baktığı anda kitap okur gibi harita okuyan kişilerden istifade etmek menfaatiniz icabıdır. Haritayı anlatmak çok zordur. Okumak çok kolaydır. Çünkü çağrışım sonucu kafanızda arazi ve doğal nesneleri projelendirip anında çıkarabilirsiniz. Bunu haritadan anlamayana anlatmak kağıt kalem olmadan mümkün değildir. Elinizde gerçek haritalar varsa bunların çözümlenip okunmasında sizlere yardımcı olmak için teknik personelden yararlanmanız için sitemizde mevcut yazışmalardan istifade ederek uzmanlarımızdan yararlanabilirsiniz. Bu yararlanmalar tamamen yapılacak resmi kazılar içindir. Haritalardaki işaretlerin bir tanesine odaklanın. Bir anlam türetin. Bu işaretin binlerce anlamı vardır. Bir diğer işarete geçtikçe anlamı daralacak ve sizi hedefe götürecektir. HARİTADAKİ İŞARETLER Haritalardaki işaretlerden binlerce anlam çıkacağını unutmayın. Burada önemli olan bütünlüktür. Bir işaretten yola çıkarak onun tamamlayanlarını bulun. Bunu diğer işaretlere de yaparak ortak bir noktaya geleceksiniz. İşaretlerin tamamını anlayabilirsiniz. Önemli olan bir bütünün parçalarıymış gibi düşünülmelidir. Her işareti anlamak mümkün değildir. Olaya bir doğru üzerinde giden noktaların belli bir hedefe gitmesi gibi düşünmelisiniz. İşaretleri % 80 çözdüyseniz diğer noktaların önemi yoktur. Harita üzerindeki işaretleri sitemizin işaretler bölümünde detaylı olarak bulabilirsiniz. Unutmayın veya yanılmayın genel olarak kullanılan işaretler bazen o harita için geçerli olmayabilir. O zaman mantıkla yaklaşın veya bir bilene danışın. Bütün iz ve işaretleri teker teker hangi anlama geldiğini açıklamak mümkün değildir. Bunun için açıklamalar kısa, sade ve net olarak yapılacaktır. Yanılmamanız gereken diğer bir nokta iz ve işaretlerin hangi kültüre veya döneme ait olduğunun bilinmesidir. Ermeni işaretleri ile Arap, Osmanlı, Yunan veya Kafkas işaretlerin anlamları tamamen farklıdır. İşaretleri çözmeniz için ; a. İlgili topluma ait kültür yapısı, b. İlgili döneme veya zamana, c. Hazineyi gömen kişilere, d. İlgili dine ait verilerin tam olarak bilinmesi gerekir. Dört maddelik kategoriden sonra işaretlerin anlamları çözülebilir veya yakın anlamları ortaya çıkabilir. HARİTAYI KOMPLE ANLAMA Haritayı komple anlamak için haritayı yönüne koymadan, ne aradığını anlamadan, işaretleri çözmeden haritayı komple anlayamasın. Haritayı komple anlamanız için haritayı yönüne koyup, işaret gruplandırılmasını yapıp işaretlerin araştırılması yapılmalıdır. Detaylara inmeden haritayı komple anlamak mümkün değildir. Her detay etraflıca incelenmesi gerekir. Haritayı anlamada belkiden en önemli kural şudur. Ne aradığınızı bilmek şarttır. Buradan hareketle haritayı anlamaya çalışabilirsiniz. Haritayı komple anlama o kadar kolay bir iş değildir. Zaten yaptığımız işin kolay olmadığını sizde farkındasınızdır. Her iş gibi definecilikte de zorluklar vardır. Bu zorluklar emek, para, zaman vs. bir tarafa eldeki verilerin değerlendirip anlama zorlukları çok önemlidir. Haritayı iyi okuyamadıysanız bu konuda uzmanlaşmış arkadaşlarınızdan yardım talep edebilirsiniz veya sitemize müracaat sonucu ilgili uzman arkadaşlarımız sizlere yardımcı olabilirler. Ne kadar harita çözerseniz o kadar tecrübe sahibi olur, haritaları kitap gibi okursunuz. Unutulmamalıdır ki harita definenin yerini gösterir veya yanıltır. Konuya nasıl yaklaştığınız önemlidir. Aynı haritayı üç değişik define ekibine versek bunlar üç ayrı nokta kazarlar. Ancak üç değişik profesyonelce çalışan define ekibine versek hep aynı yeri kazarlara. Mantık tek olmalıdır. Olaya yaklaşma tek olmalıdır. Haritalar konusunda kitaplar alın okuyun , kendinizi profesyonelleştirin. Araziye çıkmak defineci için en son iştir. Önce harita etüt edilmeli iyice anlaşılmalı sonra diğer konulara geçilmelidir. Kazı yapmak definecinin en son işidir. Defineci demek iyi araştırma yapan kimse demektir. Nokta belli değilse harita o noktayı işaret etmiyorsa konuyu baştan alın tekrar inceleyin. Noktası belli olmadan rasgele kazı yapmayın. Emek, para, zaman ve başarı arzunuzu boşu boşuna risk etmeyin. Haritanın güvenliğinden emin değilseniz hiç uğraşmayın veya sahte bir harita ise çok çabuk çözersiniz. Sahte haritalarda 4-5 tane yanıltıcı ip uçları vardır. Kısa sürede çözülür ve definenin yeri net olarak bilinir. Uzman kişiler hariç olmak üzere haritalar hemen çözülemez. Gerçek haritaların çözümü daha zor ve definenin yeri tam net değildir. Defineyi yine oradaki mevcut iz ve işaretlerden yola çıkarak bulacaksınız. Haritanın komple okunması tamamen mantık ve profesyonelce çalışma sonucu olur. Haritayı etüt ettikten sonra kendiniz çizin. Haritayı çizemiyorsanız haritayı komple anlamamışsınız demektir. Size yardım şart olur. KARŞILAŞILABİLECEK YASAL PROBLEMLER Sitemizde özellikle uygulamak istediğimiz konulardan bir tanesi yapılan defineciliğin kanuni olmasıdır. Kanunsuz ve kaçak kazılara tamamen karşıyızdır. Biz defineciler akıllı hareket etmek zorunda olan insanlarız. Çünkü değeri çok büyük olan varlıkları bulmak için hareket ediyoruz. Kaçak kazılarda aklımıza bile gelmeyen problemlerin çıkacağını hiçbir zaman unutmamalıyız. Böyle durumlara meydan bırakmamalıyız. Kanunsuz kaçak yapılan define arama çalışmalarında yakalanma olasılığını düşünün, meydana gelebilecek kazalar yaralanmalar, ölümler ekibi ve ailesini zor durumda bırakacağından kanunlara riayet etmekte fayda vardır. Bunlar neler olabilir, teker teker inceleyelim. 1. Polis veya jandarma ekiplerince kazı esnasında yakalanma. 2. Birileri tarafından ihbar edilme. 3. Meydana gelebilecek kazılardaki kazaların ölümle sonuçlanması. 4. Meydana gelebilecek kazılardaki kazaların ağır yaralanma ile sonuçlanması. 5. Birileri tarafından zor kullanılarak kazı sonucu çıkarılan varlığı ele geçirmek istemesi. 6. Kazıda mevcut olabilecek tuzaklara yakalanma ile mahsur kalma olasılığı. 7. Boğulma veya kaybolmalarda ani müdahalenin yapılamaması. 8. Tıbbi müdahalelerde bulunamaması veya müdahalenin geç yapılması. Çıkarılan define kaçak olduğundan olayda direk kaçakçı muamelesi görüleceğinden kanunlarla başı derde girecektir. İstenmeyen olayların riskine hiçbir zaman ve hiç bir yerde gerek yoktur. Olaylara kanunlar açısından yaklaşıldığında tarihi eser kaçakçılığının ağır suç kapsamında olduğunun herkes tarafından bilinmesinde fayda vardır. İlgili ve ilgisiz kişilere farkında olmadan zarar verme olasılığının yüksek olduğu ve yasa önünde zor durumlara düşüleceği unutulmamalıdır. Tarihi eser kaçakçılığına bilmeyerek dahi olsa yardımcı olunduğu kaçak kazılarda mevcut olunduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Çıkarılan define kaçak olduğundan birileri tarafından güç kullanarak veya aldatılarak el değiştirebileceğinden uzun uğraşlar sonucu elde edilen varlık boşa gitmiş olacaktır. Bu her kazıda mevcut olur. Sadece yasal anlamlardaki kazılarda bu risk olmaz. Bunu unutmamak gerekir. Konu araştırılırken birçok insanın şüphelenmesi, takibe alması gayet doğaldır. Bundan dolayıdır ki, hiç kimseye güvenmemeye özen gösteriniz. Böyle durumlarda yapabileceğiniz hiçbir şeyin olmadığının bilinmesi, yapılabilecek tek şeyin hata yapmamaya özen göstermek olduğudur. Serbest piyasada değerlendirilmeye çalışıldığından ikinci ve üçüncü ellerinde kar edeceği göz önüne alındığında gerçek değerinin altında işlem görecektir. İlk alıcı tarafından gerçek değeri verilmeyeceği unutulmamalıdır. Çıkartılan varlığın gerçek değerini sadece devlet verir. % 80 Serbest piyasada ilk alıcılarda değerinin % 40 – 50 gibi verileceği unutulmamalıdır. Bu oranda binbir zorluklar sonucu ortaya çıkar. El değiştirme yasal olmadığından birçok olayda ilk satıcı yani definecinin zarar göreceği, belki de hiç para kazanamayacağı unutulmamalıdır. Serbest piyasada değerlendirilen varlıklar üçüncü ve dördüncü elden yurt dışına çıkarılacağından ülkemizin değerli kültür varlıklarının tükenmesine yardımcı olunarak vicdanen rahatsız ve huzursuz olacaksınızdır. Çıkarılan varlığın serbest piyasada gerçek alıcısı o varlığa ait uygarlığın torunları olduğu devlettir. Örneğin; Yahudi tarihi eserlerinin gerçek alıcısı İsrail veya İngiltere – Amerika’daki büyük iş adamları ve İsrail adına çalışan lobi faaliyetlerini yürüten büyük şirketlerdir. Diğerleri aracı veya tarihi eser kaçakçılarıdır. Anadolu’nun üzerinde sayısız uygarlıklar kurulduğu ve bu uygarlıklara ait tarihi eserlerin bir sel gibi yurtdışına tarihi eser kaçakçıları tarafından çıkartıldığı bunun çok azının yakalandığı gerek basında, gerek siyasi ağızlarda, gerekse defineciler arasında telaffuz edildiği bilinmekte veya tahmin edilmektedir. Bu konuda yazılı basında görsel veya işitsel basında sürekli haberler çıktığı panel, brifing, sunuş veya konu ile ilgili uzman kişilerin görüş ve önerilerinin sunulduğu programlar yapılmaktadır. Yurdumuzun doğal güzellikleri sayılan kültür varlıklarının yurt dışının büyük kazançlar sağlayarak tarihi eser kaçakçıları tarafından çıkarılması biz definecileri ve bizim gibi düşünen insanları huzursuz etmektedir. Bunun önüne geçmenin en büyük şekli yapılacak kazıların kanuni olmasıdır. Yaptığınız işten çok para kazanacağınızdan ekip içi, yakın arkadaş grubu, kamu görevlileri ve güç odaklarının gözü her zaman üzerinizde olacaktır. İhbar suretiyle çalışmalarınız boşa gidip ilgisiz insanlara para kazandırmanız böyle bir olayda doğal sayılır. Yapılan kazı faaliyetleri kanuni değilse insanların veya kolluk güçlerinin size her zaman şüphe ile bakacaklarının bilinmesinde fayda vardır. KARŞILAŞILABİLECEK PSİKOLOJİK SORUNLAR Bazı defineciler genelde izin almadan kaçak olarak kazı yaparlar. Bu gibi durumlarda kendilerini baskı altında hissederler. Baskıyı yaratan etmenler çok çeşitlidir. En önemlisi görünme ve yakalanma korkusudur. Definecilerin baskı altında hissettikleri durumların sebebi belki de sonsuzdur. Bu şahıslara, olaylara, gelişmelere göre çeşitlilik kazanır. Kaçak çalışan definecilerin tamamında ve yasal çalışan definecilerin bazılarındaki psikolojik baskının temelinde yatan etmenleri kısaca incelemekte fayda vardır. Psikolojik etkenler ekipten ekibe, şahıstan şahısa, görüşlere tecrübeye vs. gibi durumlarda insanlarda farklılık göstereceği değerlendirilmelidir. 1. Parasal kaynağın azlığı veya tahsis edilen finans miktarı atıl para olmaması, bu paranın tekrar yerine konması gibi durumlarda defineci veya ekip rahat hareket edemezler. 2. Ekipteki personelin iş ve zaman problemi. Ekipteki personelin değişik işleri olabileceğinden her zaman bir araya gelemezler. Buda fikir alışverişinde bulunamadıklarından kazıda fikir ayrılıkları çıkabileceği değerlendirilmelidir. 3. Kazılacak yerin iyi çözümlenmemesinden dolayı büyük merak ve endişe duyulabilir. İyi etüt yaptık mı ? Detayları atladık mı ? Doğru yeri kazıyor muyuz ? merakı ekibi veya definecinin kafasında şüphe uyandırabilir. 4. Sosyal normların baskısı. Acaba doğru mu yapıyoruz ? İnsanlar bizim hakkımızda ne düşünürler ? Ayıp mı ediyoruz ? gibi kafalara takılan sorular her zaman defineci veya ekibin çalışmasını etkiler. 5. Görünme ve takip ediliyormuş hissinin kişi üzerindeki baskısı. Bizi görürlerse ne olur ? Ne düşünürler ? İhbar ederler mi ? İyi gizlendik mi ? Doğru zamanda mı kazıyoruz ? soruları defineci üzerindeki baskıyı arttırır. 6. Kanunsuzluktan doğan yakalanma ve süreç tedirginlik ve huzursuzluğu. Yakalanırsak ne olur ? İşten atılır mıyız ? Tutuklanır mıyız ? Kaç yıl ceza alırız ? Nasıl savunma yaparız ? Mahkeme ne kadar sürer ? İyi avukat bulabilir miyiz ? Bu durum ailem açısından nasıl sonuçlar doğurur, nasıl karşılarlar, ne yaparlar ? soruları özellikle kaçak yapılan kazılarda defineci veya ekip üzerinde yoğun baskı kurar. 7. Çıkarılan definenin yasal olmadığı için serbest piyasa koşullarında nakde çevirme zorluklarından doğan huzursuzluk. Bulursak ne yaparız ? Nasıl nakde çeviririz ? Satarken yakalanır mıyız ? İhbar eden olur mu ? Alıcıyı nereden buluruz ? Nakdi nasıl alırız ? Alıcı jandarma veya polis olabilir mi ? Alıcı bize tuzak kurar mı ? Bulunan varlığın değerini nasıl tahmin ederiz ? Kazıklanır mıyız ? soruları defineci veya ekip üzerinde yoğun baskı kurar. 8. Yasal olmadığı için çalışmanın genelde gece saatlerinde olması sebebi ile karanlık ve korkunun huzursuzluğu. Bir şey olur mu ? Etrafta yabani hayvan var mı ? Gören olursa nasıl kaçarız ? Kazarken bazı şeyleri göremeyebilir miyiz ? soruları defineci veya ekip üzerinde yoğun baskı kurar. Yukarıdaki huzursuzluk etkenleri bir veya birkaçının bir araya gelmesi ile çalışma verimi düşer, kazalar artar ve ölümle sonuçlana bilir. Çünkü insanlar huzursuz ortamda verimli çalışma yapamazlar. Kafalardaki sorulardan arınmadan sakin düşünülemeyeceğinden bütün problemleri aşıp kazı yapılmalıdır. Yapacağınız işte bu kadar riskli macera aramıyorsanız bu olayları yaşamanıza hiç gerek yoktur. Yapacağınız iş Kanuni, sakin , risksiz olarak rahatlıkla yapılabilir. Yapacağınız kazıyı projelendirin. Etüt çalışmanızı iyi yapın. Kafanızda problem kalmasın ve kanunun gücünü arkanıza alarak adım adım ilerleyin. HALİSÜLASYON VE GERÇEK DURUMLAR Kazıda baskı altında yapılan işten verim azlığı nedeni ile görülmeyecek halisülasyonlar hissettiğiniz olgular gerçekten yaşadığını sandığınız ve definecilerin % 99′nun inandığı olaylar karşınıza çıktığında çok fazla abartırsınız. Olmayan olayları, görünmeyen nesneleri, yaşanmamış anları yaşamış gibi davranması definecilerin doğal özellikleridir. Bu olaylar genelde gece geç saatlerde, karanlıkta, yorgun kazı çalışmalarında ve kaçak kazı esnasında görülürler. Gündüz kazıları ve yasal kazılarda bu olaylar çok ender görülür. Muhtemel gerçekte olmayıp ta özel durumlarda karşılaşılan olaylar nelerdir onları kısaca özetleyelim. Bu olaylar genelde kazı anında ortaya çıkarlar veya öyle hissedilir. Her kazıda bu olayların olacağı düşünülemez. Ender kazılarda ortaya çıkarlar. Genelde sakin, sessiz ve ıssız ortamdaki kazılarda meydana gelirler. 1. Hedef bölge kazılmaya başlandığında çok şiddetli rüzgar esmeye başlayabilir. Bu fırtına şeklinde bile görülebilir. 2. Hedef bölge kazılmaya başlandığında yağmur yağabilir. Şiddetli yağmurla sel gelebilir Ama bu yağmurlar uzun sürmezler. 3. Topraktan çıkarılan heykel gibi doğal varlıklar canlanabilir, hareket edebilir gibi görünebilirler. Bu durum genelde heyecan, korku ve yorgunluğun birleşmesi ile halisülasyonda olabilir, gerçekte olabilir. 4. Topraktan çıkarılan heykellerin gözünden, ağzından veya kafasından kanlar akabileceği görülebilirler. 5. Topraktan çıkarılan heykel ağzından ve kafasından kanlar akabilir. Gözleri açılıp kapanabilir. 6. Kazı yapılan yerden yılan çıkabilir. Bu durum doğal sayılabilir. Ama bazıları halisülasyonda olabilir. 7. Çıkan define sandık, küp, gıcık, kazının içinden arılar, kurbağalar, yılanlar, koç görüntüleri umulmayacak şeyler çıkabilir. Bu durumda kazıya ara verip, iyice dinlenip, sakin sakin düşündükten sonra nelerin yapılacağına karar verilmelidir. 8. Mezardan inilti ve sesler gelebilir. Konuşmalar duyulabilir. Bu durum genelde mağara ve mezarlıklarda yapılan kazılarda ortaya çıkar. 9. Kazılan yerden ayak, el veya hayvan tırnak izi çıkabilir. Burada siz definecilere birşeyler anlatılmak istenebilir. Olaylar tekrar gözden geçirilip, sakin sakin düşünülüp titizlikle incelenmelidir. 10. Kazı yapılan bölgede aniden sakallı bir derviş, hoca, papaz halisülasyonları görülebilir. Böyle durumlarda kazıya son verilmesinde psikolojik açıdan ve sağlık açısından fayda vardır. 11. Kazı yapılan yerden içi kül dolu bir küp çıkabilir. Küpü mutlaka gündüz açıp incelemeli ve olayı iyi araştırmada fayda vardır. 12. İşçi boş küp, kazan, bakraç, testi sandık çıkabilir. Bunlar bir iz ve işaret olabilir. Ancak definenin kendiside olabilir. 13. Kazılan yerden ateş çıkabilir. 14. Kazılan yerden harita, iz, işaret, heykel, figürler keçi, köpek, ok, yılan, kazan, küp, kılıç, ağaç çıkabilir. Bunlara dikkat edilmesi gerekir. Çevre araştırılmasının iyi yapıldığında size çok fazla bölge hakkında bilgi verebilirler. Böyle durumlarda araştırmalar tekrara gözden geçirilmeli, teker teker etüt edilmelidir. Detaylar üzerinde durulmalı ve titizlikle incelenmelidir. Yapılan kazıdan her zaman altın, para, mücevherat çıkmayabilir. Bazen bu iz ve işaretlerde çıkabilir. Bunların iyi değerlendirilmesi ve anlaşılması gerekir. Psikolojik yönden hazır değilseniz paniğe kapılır ve rahatlıkla hata yapabilirsiniz. Böyle durumlarda panik yapılmaması gerekir. Kazıdan herşeyin çıkabileceği bilinmelidir. Bu olayların % 90 kazı yapan insanlara zarar vermezler. Ancak zararlı olan olaylarda vardır. İnsanlar yorgun, uykusuz, problemli, karanlıkta kazı yaparken böyle durumlarla fazla karşılaşırlar. Doğruluğu – yanlışlığı, gerçekliği – sahteliği defineciye ve diğer insanlara göre değişir. Yukarıda saydığımız problemler sitemizin karşılaşılan tehlikeler bölümünde detaylı olarak incelenecektir. Psikolojik olarak rahat değilseniz normal zamanda olan söylenen yapılan herşey size çok büyük gelir. Kazıya çıkmadan önce bütün problemleri emanetçiye bırakarak sadece anahtarı alıp gidilmelidir. Böyle durumlarda başarı daha yüksek olacaktır. Daha sağlıklı düşünerek karar verilecektir. Bu kadar problemin aşılmasında diğer taraftan en önemli etken yapılacak kazının izin alınarak yasal yollardan yapılmasıdır. Bu gibi durumlarda sitemize anılarınızı yazabilirsiniz. Diğer insanların bilmesini istediğiniz anıları anlatarak veya kafanıza takılan problemleri sitemizden veya bize müracaat ederek öğrenebilirsiniz. Kanuni yapılan kazılarda ilgili müze müdürlüğü ve mülki amirlerce görevlendirilen görevliler alacağından psikolojik etkenlerin % 90 ortadan kalkacak ve sağlıklı bir kazı yapılacaktır. Zaman sınırlaması olmayacağından sakin kararlar verilecektir. Gecenin karanlığından dolayı olaylar çok çok az olacaktır. Bu tür olaylar halisülasyon veya gerçek olabilir, ama gerçek olma olasılığı yüksektir. ARAMA İÇİN MÜRACAAT Define aramak her zaman mümkündür. Yeter ki kanuni olsun. kanunlar herkese açıktır. Herkes gerekli izin alarak define aramaya başlayabilir. Define aramak hem zor hem kolay bir iştir. Ancak bir yönü vardır ki bu yön çok tehlikelidir. Neden bahsettiğimi defineciler çok iyi anlarlar. Bu kaçak yapılan kazılardır. Kazılacak bölgenin gerekli araştırmasını yaptıktan sonra kazılacağına karar verilirse yapılacak ilk işin en yakın müze müdürlüğü ve mülki amirliğine müracaat ederek izin alınmasıdır. En doğru yol budur. Defineciler arasında yaygın bir görüş vardır. “Bulduğum defineye devlet el koyar hakkımı vermez”. Bu çok yanlış bir kanıdır bulunan her türlü definen takdir komisyonlarınca incelenerek değeri biçildikten sonra ilgili bakanlığa ödeneği ayrılıp bloke edilen ödenekten definecinin hakkı verilir. Konuya diğer yönden yaklaşan kaçak yapılan bir kazıda elde edilen define altın, gümüş, heykel veya arkeolojik değeri olan varlıklar Serbest piyasada kaçak olarak alınıp satıldığını herkes bilir. Bunun gerçek değerini ilk elden bulan şahsa ödenmediğini, kaçak olduğu için yakalanma riskinin çok yüksek olduğu sürekli ihbar edildiği bilinmektedir. İhbar edene varlığın değeri üzerinden %7,5 verilir Bu kadar riske girmeye bence girmeye hiç gerek yoktur. Az, öz ve temiz kazanılması bulunan varlıkların yurdumuzda kalması, müzelerimizde sergilenmesi için mutlaka kazının izin alınarak yapılması gerekir. Arama yapmak ve kazıda bulunmak için en yakın müze müdürlüğü ve mülki amirden müracaat sonucu izin alınmalıdır. İlgili müdürlükler yapılan müracaatları çok çabuk değerlendirip ekip oluşturmaktadırlar. Müracaat bir dilekçe ve ekinde aşağıdaki belgelerle müze müdürlüğüne yapılmaktadır. Define arayacak kimse bölgesini tespit edip gerekli ön çalışmaları yaptıktan sonra bir dilekçe ile en yakın mülki amire ve bir dilekçe ile müracaat edebilir. Define aranacak bölge önce iyice araştırılmalıdır. Söz konusu bölgenin eski uygarlıklardan günümüze evreleri incelenip sonra bölgesel tespite geçilmelidir. Hedef önce gözle, sonra makine ile test edildikten sonra kazı yapılmasına gerek duyulursa, yasal müracaatta bulunulmalıdır. Boşu boşuna kazı yapılmamalıdır. Define arama yasal bir iştir. 2863 Sayılı Kanuna atfen define arama yönetmeliği çıkarılmıştır. R-6 -27 OCAK 1984 Sayı- 18294 Kesinlikle ön şart olarak veya prensip olarak bölgenin nokta hedefe ulaşmadan boşu boşuna kazı için müracaat yapılmamalıdır. Olay her yönü ile detaylıca ele alınmalıdır. Define aranacak bölgenin ön çalışmasından sonra dilekçe verilir. Bu dilekçede aşağıdaki durumlar açıkça belirtiler. 1. Arama maksadı 2. Arama yapılacak il, ilçe, bucak, köy, mahalle, sokak ve ev numarasına kadar bildirilir. 3. Bu bölgenini ekili olup olmadığı 4. Meskun mahal olup olmadığı 5. Tapulu tapusuz olduğu ve tapunun kime ait olduğu açıkca belirtilir. Çalışmalarımızda yaşadığımız önemli bir problem izin alındıktan sonra kazı için bazı şartlar oluşmamaktadır. Böyle durumlarda zaman, iktisadi veya ekibin toparlanma gibi problemlerle karşılaştık. Sizlere önerilerimiz bu faktörleri iyi değerlendirip kazı için müracaatı şartlar uygun olduğu zaman yapmanızdır. Müracaat dilekçesine; a Define aranacak sahanın yetkili teknik elemana çizdirilmiş, İl Bayındırlık Müdürlüğünce tasdikli, 1/500 ölçekli tesviye münhanili haritası veya krokisi, b Krokisi çıkarılamayacak ev ve bunun gibi yerler için ise ada, parsel ve çap numarasını belirten vaziyet planı, c Uzaktan ve yakından olmak üzere çeşitli yönlerden çekilmiş net fotoğrafları, d Define aranacak yer sahipli ise, gerçek kişilerden noterden tasdikli muvafakat name, tüzelkişilerden de yetkili organlarından alınacak muvafakat yazısı eklenir. Define aranacak bölge 100 m2′yi geçemez. Bu bölge dilekçe ekinde verilecek kroki harita, fotoğraf üzerinde işaretlenecektir. Mülki amir, define aranacak yerin 2863 sayılı Kanunun 6. maddesinde belirtilen yerler ile tespit edilen sit alanları ve mezarlıklar içinde olup olmadığını, define aranmasında sakınca bulunup bulunmadığını, en yakın müze müdürlüğüne tespit ettirir. Unutulmamalıdır ki en güzel zevkli, huzurlu ve risksiz iş kanuni yapılan iştir. Sitemizde biz her zaman yasal anlamda yapılan kazılardan bahsediyoruz. Yasal olmayan kazıların bizce bir önemi yoktur. Tavsiyemiz her zaman hukuki boyutlar üzerinde durulmasıdır. Kazıların ceza veya kanunsuz işlerle yapılmasını önermiyoruz. RUHSAT ALIMI VE SONRASI Müze Müdürlüğünce, müracaat uygun bulunduğu takdirde define arama ruhsatı verilir. Ruhsatname bir yıl sürelidir. Define araması aralıksız en çok bir ay devam eder. Hava muhalefeti veya tabii afetlerden dolayı bu süre içinde bitirilemezse bir defaya mahsus olmak üzere mülki amirce en çok bir ay daha uzatılabilir. Define araması, define aranacak yere en yakın müzeden görevlendirilecek ihtisas elemanı başkanlığında, Maliye ve Gümrük ve İçişleri Bakanlıklarının mahalli birer temsilcisi gözetiminde yapılır. Define aranacak yeri incelemeye gidecek müze ihtisas elemanı ile, aramada bulunacak ihtisas elemanı, Maliye ve Gümrük ve İçişleri Bakanlıkları temsilcilerinin yol masrafları ve birinci derece devlet memuru harcırahı üzerinden yevmiyeleri define arayıcısı tarafından ödenir. Bu yevmiyeler günlük zorunlu giderleri karşılamadığı takdirde, aradaki fark yevmiyelerin % 50’sini geçmemek şartıyla define arayıcısı tarafından ayrıca ödenir. Define aramasından doğacak zarar ziyan ve kazı yapılan yerin eski haline getirilmesi ile ilgili masraflar define arayıcısına aittir. Bu masrafların tahmini tutarı ilgili müze müdürlüğünce tespit edilir. Define arama yerini incelemeye gidecek müze ihtisas elemanlarının harcırahı önceden, diğer harcamalar ise arama başlamadan önce arayıcı tarafından bir devlet bankasına müze müdürlüğü adına yatırılır. Müze müdürü aramadan önce görevlilere avans öder. Hizmetin yerine getirilmesinden sonra görevlilere verecekleri hak ediş belgelerine göre kesin hesap yapılır. Artan para aracıyla teslim edilir. Çalışmalar, görevliler ile arayıcının imzasını taşıyan tutanaklarla günü gününe tespit edilir. Bu tutanaklar ve arama sonunda tanzim edilecek nihai tutanak Bakanlığa gönderilir. Define aramasının mevzuat hükümlerine göre ilgililerce durdurulması halinde arayıcı hiçbir hak, zarar ve ziyan talebinde bulunamaz. Define aramalarında kültür ve tabiat varlığı bulunduğu takdirde arama derhal durdurulur ve durum Bakanlığa bildirilir. Arayıcı, bulunan kültür ve tabiat varlıkları üzerinde hiç bir hak iddia edemez. Define aramasında çıkan buluntular Bakanlıkça tayin edilecek en az üç kişilik bir uzman heyetine incelettirilir. Elde edilecek buluntular kültür ve tabiat varlığı ise müzelere, define ise Maliye ve Gümrük Bakanlığına teslim edilir. Bulunan definenin Maliye ve Gümrük Bakanlığınca geçer akçe olarak değeri tespit edilir. Define Hazineye ait arazide bulunmuşsa % 50’si aracıya, özel veya tüzelkişilere ait arazide bulunmuşsa, % 40′ı aracıya, % 10′u ise mülk sahibine verilir. Yukarıda sayılan bürokratik işlerin zorluğundan çekinilmemelidir. Çünkü amaç tabiat ve kültür varlıklarını koruyarak çıkabilecek tarihi eserin değerini defineciye verip o varlığın sahibini bütün ülkenin olmasını sağlamaktır. Kaçak yapılan kazılarda bürokratik işlemler olmamasına rağmen kaçakçılık işlerini işlendiği ve kanuni yükümlülüklerle sorumlu olduğunun bulunması gerekir. Bu işlerle uğraşan gerçek defineciler konuyu iyi bilirler. Az, öz ve temiz ve kanuni kazanmak esastır. Yapılan iş eğlence ve hobi amacına temizce ulaşmalıdır. Vicdanların temizliği ve saflığı en büyük definedir. Sitemizden bu konularda yardım talebinde bulunabilirsiniz. Sizlere mümkün olduğu kadar yardımcı olunacaktır. Müracaatlarınızda kanunsuz yaklaşımlarda bulunmamanızı temenni ederiz. Yaptığınız müracaatları resmi kazılar için yapıldığı farz ve kabul edilecektir.
KPSS ve diğer sınavlar \ KPSS Öğretmenlik Mezunları Editörler Erzurum horasan nasil bir yer? 19 Mart 2020 1828 Ilkmat345 Erzurum horasan nasil bir yer? Kira , ulasimi nasil?Atamam oraya olan hocam var mi? 19 Mart 2020 2057 Beratttt Şef 40 bin nüfuslu bir yer rahat edersin ev kiraları en fazla 700-800 &8378; olur 19 Mart 2020 2138 hatice dlklc Aday Memur Kardeş Erzurum narmanda ve merkez oltu neredeyse heryerinde kaldım çok yardımsever vatansever anlayışlı insanlar ancak horasandaki insanlar bi kaçtane sağlam kazık yedim ömrüm boyunca unutmucagım agzı aşırı küfürlü insan kazıklamayı ve helal durmanı tavsiye 20 Mart 2020 2130 Abidikgubidikkk Aday Memur hocam hangi okula atandınız bende ordayım oraları çok iyi bilirim. 21 Mart 2020 0931 Ilkmat345 Aday Memur hocam hangi okula atandınız bende ordayım oraları çok iyi bilirim. Abidikgubidikkk, 2 yıl önce - Alıntıya git Hocam sehit lutfu binbasi ortaokuluna bulma sıkıntısı var mi? 21 Mart 2020 1018 Abidikgubidikkk Aday Memur Hocam bir arkadaşım atandığınız okulda görev yapıyor . Okulunuz Horasan girişinde hastane tarafında hastane civarında ev bulmak zor ama Horasan merkezde ev bulursunuz diye düşünüyorum okul yeni bir okul ve çok güzel 21 Mart 2020 1051 Ilkmat345 Aday Memur Hocam bir arkadaşım atandığınız okulda görev yapıyor . Okulunuz Horasan girişinde hastane tarafında hastane civarında ev bulmak zor ama Horasan merkezde ev bulursunuz diye düşünüyorum okul yeni bir okul ve çok güzel Abidikgubidikkk, 2 yıl önce - Alıntıya git Tesekkur ederim hocam peki ordaki ogretmenevine yakın mı mesafe olarak? KAPAT [X] 21 Mart 2020 1052 Abidikgubidikkk Aday Memur Yok öpretmenevi uzak ama merkezde otobüslerle ulaşım sağlarsınız 21 Mart 2020 1136 Şube Müdrü Aday Memur Erzurum Karayazı hakkında bilgi sahibi olan var mı? 21 Mart 2020 1211 Ilkmat345 Aday Memur Yok öpretmenevi uzak ama merkezde otobüslerle ulaşım sağlarsınız Abidikgubidikkk, 2 yıl önce - Alıntıya git Kusura bakmayin hocam cok soru soruyorumda erzurum merkezden bu ilceye gitgel yapilabilir mi?Yoksa cok mu uzak ?Yapan var mi acaba? 21 Mart 2020 1244 Abidikgubidikkk Aday Memur Yapan var hocam hemen hemen 1 buçuk saat sürer siz Erzurumlu musunuz hocam 21 Mart 2020 1338 Ilkmat345 Aday Memur Evet merkezdeyim hocamn 21 Mart 2020 1352 Abidikgubidikkk Aday Memur Ha o ihtimal düşünülebilir o zaman 21 Mart 2020 1910 ErenMF Aday Memur arkadaşlar palandökenden tekmana gitgel yapılır mı sizce ne kadar sürer ortalama? Toplam 13 mesaj Çok yazılan konularMülakattan sonra sıralamaKPSS puanı 2 yıl geçerliBir öğretmenin yaşayabileceği en güzel şehirKPSS sınavı yeni süreçKPSS soru havuzuTürk Dili ve Edebiyatı - Mülakata KalanlarFormasyon hakkında SÖZLÜK1 koyup 3 almak 2detayları belli oldu 1çalan şarkının istenmesi 2tek tipleşme 140 yaş sendromu 4silgi 1girdik bir yola 2faseta 1sebepsiz fakirleşme 2youtube videoları arası reklamlar 6 Editörün seçimiPromosyonlar güncellenmeliNasıl birikim yapabilirim ? Altın bes vs polise GBT Kemal Kılıçdaroğlu Sınava girmeyin!KPSS iptalinde şunu farkedebildiniz mi?2022 KPSS Yeni BaşvuruGEÇİCİ SIĞINMACI SORUNUNU KİM ÇÖZER ?Ağır hasarlı araç alınır mı Gram Altın 1060 geçerse hedefSüper Lig Tahmin Yarışması 2022/2023 Sezonu Son Dakika HaberlerTerör koridoruna son darbe geliyor! Kurtarılmış bölgeler birbirine bağlanacakUşak'ta yolcu otobüsü tıra arkadan çarptı, 1 kişi öldü, 43 yaralıGetir-götür siparişleri denize yelken açtı Marketten yüzer siparişEYT aralık ayında tamam! Görüşme trafiği hızlandıAltınlar yastık altından Merkez'in kasasına
horasan olan yerde define olur mu